27 Eylül 2008 Cumartesi

Deniz Kızı

Azıcık cesaretim olsa eski fotoğrafları dolaptan çıkarıp bakardım. O kadar uzun zaman oldu ki yüzünü görmeyeli. Neye benzediğini bile hatırlamıyorum. Gözlerin maviydi, bunu unutmadım. Bir de minicik bir ben vardı burnunun ucunda. Kaşının kenarında da çocukluktan kalma bir yara izi. Bisiklet kazasından. Üç santimden gözgöze durup kafamızı oynatırdık. Boyut felan kalmazdı. Gözlerimizden başka birşey görmezdik. Birbiri ardına bir aşağı bir yukarı oynayan ikişer tane boncuk olurduk. Gülerdik. Bir de akşam eve geldiğimde beni beklediğin zamanları hatırlıyorum. Kaloriferin yanında uyuklamış olurdun. Sen bana sarılınca sıcacık olurdum. Kış mış kalmazdı. Sonbaharda yollara düşüp "katil doğanlar"cılık oynardık bir de. Birlikte izlediğimiz ilk filmdi. Katilliğe özendiğimizden değil birlikteliğimizden keyif aldığımızdandı sanırım. Ne yaparsak yapalım beraber olmayı istediğimizden.

Unutmak için harcanmış onca zamandan sonra gecenin bir saati aklıma düşüverdin işte. Hayat çok uzun. Unuttuğunu sandığın şeyler geri geliyor ummadığın zamanlarda. Ne yazık ki sana ulaşmak çok zor artık. Belki arayabilirim, konuşuruz, hatta görüşürüz de ama ayıp olmaz mı o kadar oyunun, eğlencenin anısına...
Ayıp olmaz bence..

26 Eylül 2008 Cuma

Civa

........
This is not the time, the time to start a new love
This is not the time, the time to sign a lease
Try not to worry about what`s forgotten
Try not to worry about what`s being missed
........